Karar yazarı Mehmet Ocaktan, İyi Parti’nin yerel seçime ittifaksız girme kararıyla ilgili olarak, “Zaman ilerledikçe görüldü ki İYİ Parti’nin bu tavrı ‘blöf’ değil, açıktan CHP’ye kırmızı kart gösterme anlamı taşıyormuş. Her ne kadar siyasetçilerin kararları konusunda bir ihtiyat payını dikkate almak gerekiyorsa da Akşener’in kendisini bağlayan böylesine keskin bir tavırdan sonra geri dönmesi çok mümkün gözükmüyor” yorumunu yaptı.
Ocaktan, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Kuşkusuz Akşener’in, ittifakın partisine kaybettirdiği yönündeki endişelerini görmezden gelemeyiz ama daha somut bir gerçeğin altını da çizmek gerekirse, eğer genel anlamda siyasette mucize niteliğinde bir deprem yaşanmazsa, yüzde on oy oranına sahip İYİ Parti’nin büyükşehirler dahil, belli il ve ilçelerde belediye kazanması hiç de öyle sanıldığı kadar kolay bir iş değil.
Eğer Akşener İstanbul ve Ankara’da kendi adaylarını çıkartır ve bu belediyeleri iktidar kazanırsa, muhalefete kaybettirdiği gerekçesiyle muhalif seçmen bunun faturasını İYİ Parti’ye kesebilir.
Unutulmaması gereken bir başka gerçek de şu; İYİ Parti’nin 14 Mayıs seçimlerinde İstanbul’da aldığı oyun oranı yüzde 8’ler civarında. Doğal olarak bu oy oranıyla İYİ Parti’nin eğer bir mucize olmazsa, İstanbul’u alması matematiksel olarak pek mümkün gözükmüyor.”