İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), belediye lojmanı olarak tasarlanan ancak önceki dönemde bir vakfa öğrenci yurdu olarak tahsis edilen ve depreme dayanaksız olduğu gerekçesiyle hukuki yollarla boşaltılan binayı depreme karşı güçlendirerek kız yurduna dönüştürdü. Kadıköy İkbaliye (Hasanpaşa) Mahallesi’ndeki bina, İBB Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu olarak hizmet vermeye başladı. Yurdun açılışı bugün CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile yurtta kalan öğrencilerin katılımıyla yapıldı.
‘225 GENCİMİZ YARARLANACAK’
İstanbul Vakfı olarak da ayrı bir statüyle, 3 bin kız üniversite öğrencimize burs verdiğimizi de belirteyim. Açılışını yaptığımız yurt binası ilk olarak İBB’ye ait bir kurumun lojmanı olarak tasarlanmıştı. Ama sonradan bir değişimle, burası yurda dönüştürüldü. Yurda dönüştürürken, bunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaptı. İsmini vermeyeceğim; tahmin edersiniz ki bir vakfa burası teslim edildi. Ve o vakıf, burayı yıllarca kullandı. Sonra depreme dayanıksız olduğu tespit edilince, hukuki girişimlerle birlikte de boşaltarak, burayı arkadaşlarım dayanıklı ve güvenli bir yapı haline getirdiler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, burayı genç kızlara, öğrencilerimize sunduk. Tam 225 gencimiz yararlanacak.
GÖREVİNİ İYİ YAPAN İNSANLAR OLMAK ZORUNDAYIZ
Açılış öncesinde, geçtiğimiz 25 Ekim’de, Aydın’ın Efeler ilçesinde Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşanan asansör kazasında yaşamını yitiren Adnan Menderes Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 4. sınıf öğrencisi Zeren Ertaş’ın Pendik’te ikamet eden ailesine taziye ziyaret ettik. Çok büyük acı yaşayan bir anne ve babanın yanındaydım. Onlardan müsaade aldım. Dedim ki annesine, ‘Size hem vakit geçirebileceğiniz hem gençlere de arada sırada selam verip, onlarla duygularınızı paylaşabileceğiniz, rahmetli Zeren’in arkadaşı gibi görebileceğin 225 genç kız öğrencimizin olduğu bir yurda, müsaade ederseniz kızınızın ismini vermek istiyorum’ dedim. Annemiz ve babamız kırmadılar, kabul ettiler. İnşallah burada, birkaç hafta içerisinde bu acıyı yaşayan ailemizin, o güzel evladının, genç hemşehrimizin ismini yaşatacağız. Bunu yaşatmamızdaki temel sebep şu olacak; görevini iyi yapan insanlar olmak zorundayız. Milletimiz bize, sorumluluk duygusuyla görev veriyor. O bakımdan böyle ihmallerin yaşanmaması, can güvenliğinin bu tür yurtlarda eksiksiz sağlanması konusunda çok hassas olmamız noktasında bir uyarı gibi, hepimiz görevlerimize dikkat etmeliyiz. Gençlere hak ettikleri değeri ve saygıyı göstermeyen yöneticiler ne devleti ne de Cumhuriyet’i temsil edemezler. Şu anda bu acıyı hisseden gençlerimiz, tepkilerini dile getiriyor, görüyorum. Taleplerini dile getiriyorlar. Biz yöneticilere düşen, dile getirdikleri sorunlara, sıkıntılara çözüm bulabilmektir.
ATATÜRK’ÜN İSMİNİ ANMAMAYI TERCİH EDEN İNSANLARI ANLAYAMIYORUM
Devlet dediğimiz kurum, Cumhuriyetimiz adına vatandaşına had bildiren bir kurum asla değildir. Devlet, vatandaşıyla şefkatli konuşur. Onu dinler, anlar ve sorunlarına çözüm olur. Atatürk, onun için Cumhuriyet’i kurdu. Her insanını seven, insanlarını eşitleyen bir rejim olsun diye, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet kuruldu. O bakımdan lütfen bu davranış biçimine layık olalım. Cumhuriyetimize layık olalım. Biz, İstanbul’umuzun sorunlarına çözüm bulmaya, vatandaşlarımızla dertleşmeye, elimizdeki imkanları 16 milyon insanımıza eşit bir biçimde sunma gayretine devam edeceğiz. Maltepe’de coşkulu bir 100. yıl kutlaması yapacağız. Bu coşkuyu yaşamak, Cumhuriyet’i hissetmek, bayram kutlamak çok büyük bir zevk anı, şevk anı. Çünkü biz, orada kol kola oluyoruz, omuz omuza oluyoruz. Bayram kutlamayı değil de kutlamamayı ya da Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini anmamayı tercih eden insanları gerçekten anlayamıyorum. Ve her şeyini, bulundukları makam dahil, Cumhuriyet’e borçlu olduğunuz bu ülkede saygı duymalısınız. İyi örnek olmalısınız. Yaptığınız bu davranışlarla iyi örnek olmuyorsunuz. Bu kötü örnekleri yaşayan ve yaşatan insanlar bilsinler ki, akıllarında başka bir rejim anlayışı geçiyorsa, bu milletin tamamı, Cumhuriyet’in savunucusudur, yılmaz bekçileridir. Bunu sakın aklınızdan çıkartmayın.
ÇELİK: “CUMHURİYET, KIZ ÖĞRENCİLERİNİN EĞİTİMİNİ DÜŞÜNMEK DEMEKTİR”
İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Cumhuriyet, Anadolu’nun 30-40 haneli köyünde doğmuş bir çocuğun büyük bir kente Büyükşehir Belediye Başkanı olabilmesi demektir. Ve bu kentte, kız öğrencilerinin eğitimini düşünerek, onların iyi koşullarda okuması için çaba harcaması demektir. Ve Cumhuriyet, Belediye Başkanı’nın çocukları düşünerek, onlara kreş açmak istemesi demektir. Ve Cumhuriyet… Üç gün önce cenaze törenindeydim Zeren Ertaş’ın. Kardeşimiz Zeren’in cenaze törenine katıldım. Cumhuriyet, Belediye Başkanımızın o ailenin sızısını yüreğinde hissederek, o ismi burada yaşatma çabasıdır. Cumhuriyetimizin 100’ncü yılı kutlu olsun, yurdumuz hayırlı olsun.”
Konuşmaların ardından öğrencilerle birlikte açılış kurdelesini kesen Çelik, İmamoğlu ve Odabaşı, yurdu, yurtta kalacak öğrencilerle birlikte gezdi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencilerle sohbet eden İmamoğlu, bir öğrencinin Nutuk’u imzalama istediğini geri çevirmedi.