Gaziantep’in Nizip ilçesinde 4 kuşaktır ticaret hayatına devam eden ve 2000 yılında faaliyetlerini Mersin’e taşıyan Mas Bakliyat Ailesi, 2017 yılında Mersin’in Akdeniz ilçesinde kurduğu 10 bin metrekare alandaki tesisinde, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, nohut, fasulye, barbunya ve popcorn ürünlerinde, üretici ve ihracatçı olarak ulusalda, uluslararası pazarda ve uluslararası gıda organizasyonlarında yerini alıyor.
“Teknoloji donanımlı fabrikalar arasındayız”
ISO 9001 ve ISO 22000 kalite sertifikalarına sahip Mas Bakliyat, Mersin’de 10 bin metrekare toplam alan içerisinde, kapalı depolama alanı, mercimek fabrikası, bakliyat eleme hattı ile 30’a yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Kaliteli ürün, müşteri memnuniyeti ve sürdürülebilirlik ilkesiyle, doğru sermaye yapısı ve kârlılık odaklı ticareti ile sektörde orta büyükle firmalar arasında yer aldıklarını söyleyen Mas Bakliyat Sahibi Ahmet Zeki Sönmez, “Günlük 100 ton kırma kapasitesine sahip kırmızı mercimek fabrikamız Mersin’in teknoloji donanımlı fabrikalarında biri. Ürünlerimizin tamamını bünyemizde üretip iç ve dış pazara sunuyoruz.
Özellikle, Uzak Doğu ve Avrupa pazarlarına odaklandık. Çin, İsveç, Fransa, İtalya ve Almanya ihracat yaptığımız ülkelerin başında yer alıyor. Burada da kâr odaklı satışlar yapıyoruz. Çok iyi kalitede ürün üretip, ürünün fiyatını da ayrıca üstüne koyarak az ve öz satan bir firma olarak yol haritamızı oluşturduk” dedi.
Büyüme hedefi yüzde 15
2023 yılının değerlendirmesini yaparak bu yıl içerisindeki hedeflerinden de bahseden Ahmet Zeki Sönmez, “Dünyayı etkisi altına alan pandemi ve ekonomik krizin de yaşandığı son yıllara kıyasla 2023 yılı beklediğimiz kadar zorlu geçmedi ve ciromuzu yüzde 20 artırdığımız bir yıl oldu. Bu yıl ise geçen seneye nazaran güncel ekonomik konjonktürün de etkileyeceği üzere nispeten daha sakin bir yıl olmasını beklemekteyiz. Ancak yine de yüzde 15 büyüme hedefimiz için çalışmaktayız” dedi.
Firmanın yeşil dönüşümüne ilişkin önemli adımlar attığından bahseden Sönmez, Mersin’de sektördeki ilk güneş enerjisini kullanan firmalardan biri olduklarını belirterek, çevreye duyarlı olduklarını ve sıfır-atık prosedürü doğrultusunda ilerlediklerini ve çevreyi korumayı ilke edindiklerini vurguladı. Sönmez, karbon ayak izi ve diğer yeşil dönüşüm sertifikalarını almak için gerekli başvuruların yapıldığını ve bu konuda ilerleme kaydedildiğini de ayrıca sözlerine ekledi.
İhracattaki kısıtlamalar ve yasaklar kaldırılmalı
Bakliyat sektöründeki kısa, orta ve uzun vadeli sorunlara dair değerlendirmelerde bulunan Ahmet Zeki Sönmez, zamanında devlet tarafından uygulanan ihracat kısıtlamaları ve yasakların özellikle pandemi sürecinde çok doğru olduğunu ancak günümüz itibarıyla en büyük sorunlarından biri olduğunu ayrıca, nitelikli iş gücü temininde de ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi.
Bakliyat üretimi ve ihracatı, tarım ve güneş enerjisi gibi entegre sektörlerde büyümeye odaklandıklarını da belirten Sönmez, bu sektörlerin birbirleriyle iç içe geçmiş olduğunu ve birbirlerini desteklediklerinin altını çizdi. Ana odaklarının doğru ürünler ve kârlılık olduğunu ifade eden Sönmez, “Büyüme isteği ve ciroyu arttırma hedeflerimiz doğrultusunda ilk önceliğimiz kaliteli ürünler ve doğru kâr marjlarıdır. Kaliteli ürünlerle çeşitli sektörlere yatırım yapmayı planlıyoruz” dedi.
Yani yatırımlarla büyümesini sürdürecek
Mersin’deki fabrikalarında yaklaşık 1 Megavatlık kurulu güce sahip güneş enerji santralı (GES) ile elektrik ihtiyacının yüzde 100’ünü karşıladıklarını da söyleyen Sönmez, her geçen yıl yatırımlarını artırarak büyümeyi sürdürdüklerini dile getirdi.
Devam eden iki yatırımlarının olduğu bilgisini veren Sönmez, şunları kaydetti: “Mersin Yavca Köyü’nde daha önceden satın alınmış 20 bin metrekarelik araziye Saha GES yatırımımız için 1.5 megavatlık kurulu güce sahip bir tesis kuracağız. Mesleki tecrübelerim ışığında, GES’lerin, enerji ihtiyaçlarımızı karşılamada giderek daha fazla önem kazandığını söyleyebilirim. İkinci yatırımımız ise bu yılın sonunda faaliyete almaya planladığımız Mersin’in Akdeniz ilçesinde 4 bin 500 metrekare büyüklüğünde soğuk hava deposudur.
Günümüzde gıda ve endüstriyel ürünler, hasat döneminden sonra uygun koşullarda sağlanmadığı durumlarda, zamanla canlılığını kaybederek çürümeye başlar. Bu da bizlere ürünlerimizi daha uzun vadede saklayabilmek ve ilk günkü tazeliğini koruyabilmek için soğuk hava depolarına olan ihtiyacımızı artırır. Yatırımlarımızın, diğer iştigal sektörlerimiz ile entegre olmasına özen gösteriyoruz.”