Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerdeki ASM’lerde görev yapan binlerce hekim ve hemşire kamu görevlisi sayılmadı. Deprem sonrası yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre deprem bölgesinde çalışan tüm kamu görevlilerine 6 ay boyunca 2060, artı yaklaşık 800 liraya yakın miktarlarda ödeme yapılması karara bağlandı. Bu ödemeler için depremzede ve kamu görevlisi olma koşulları arandı.
Bölgedeki kamu görevlileri bu ödemelerin bir bölümünü de olsa alırken, sadece ASM hekimleri ve hemşireler kapsam dışında tutuldu. TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları, sorunun paradan çok yapılan ayrımcılık olduğunu belirterek, “Devlet işine geldiğinde ‘Sen memursun, kamu görevlisisin’ diyor, işine gelmediği zaman ‘Değilsiniz’ diyor, öyle anlaşılıyor. Oysa onlar da iki şartı taşıyor, hem kamu görevlisi olarak çalışıyorlar hem de depremzedeler” dedi.
“ÇOK KIRICI AYRIMCILIĞI HAKETMİYORLAR”
ASM hekim ve hemşirelerine ödeme yapılmayacağının resmi yazıyla bildirildiğini söyleyen Eroğulları, “6 Şubat depremlerinde birçok ASM yıkıldı. Burada görev yapan arkadaşlarımız yıkılan evlerine, kendi ailelerinden yakınlarından kayıplar vermelerine rağmen, o zor şartlarda köy köy dolaştı vatandaşın aşılarını, gebe takiplerini yaptı. Sahaya çıkıp halkın sağlığını koruma adına çok özverili çalışmalar yürüttü. Bu insanlar bu çok kırıcı ayrımcılığı hak etmiyor” diyerek hekim ve ASM çalışanlarının kararnamedeki hangi şartı taşımadığının açıklanmasını istedi.
“CİDDİ MORAL VE MOTİVASYON KAYBI YAŞANIYOR”
Binlerce hekim ve aile sağlığı çalışanının bu ödemenin dışında tutulmalarının kabul edilemez olduğunu söyleyen Dr. Eroğulları, “Tuhaf yorumlarla uygulama dışında tutulmaları bölgede sağlık hizmeti yürüten personel arasında çok ciddi moral ve motivasyon kaybına yol açıyor. Özellikle depremden sonra en önemli şey koruyucu sağlık hizmetleri. Halkın sağlığı, hastalıklardan korunması, aşılarının yapılması, gebe, bebek takipleri, kanser taramalarının yapılması gerekir. ASM hekim ve hemşireleri bunu bir kamu görevi olarak yapıyor. Dolaysıyla böyle bir uygulamayla karşılaşmaları çok incitici, çok yaralayıcı. TTB olarak böyle bir ayrımı kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
